Kayseri’de kaybolan tıp fakültesi öğrencisinin ölümüyle ilgili takipsizlik kararı tepki çekti
KAYSERİ’de kaybolduktan 13 gün sonra viyadüğün altında cansız bedeni bulunan tıp fakültesi öğrencisi Enes Ahmet Tekin’in (25) ölümüyle ilgili soruşturmada takipsizlik kararına tepki gösteren baba Osman Tekin, “Herhangi bir soruşturma yapılmadı” dedi. İlk gün başvurumuzu yaptıktan sonra gerçekleştirildi. Şu anda elimde 300 belge var.” “Onunla ilgili belgeler var ve çoğu da masaya sonradan yazılan tutanaklar. İntihar olduğunu söylediler. ‘Olmaz evladım’ dememe rağmen dinlemediler” dedi.
Talas ilçesinde yaşayan Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Enes Ahmet Tekin, geçen yıl 21 Temmuz’da annesiyle birlikte hastaneye gitti. Tekin, ‘Ben tuvalete gidiyorum’ diyerek annesinden ayrıldı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. Hayatından endişe eden ailesi durumu polise bildirdi. Polis arama operasyonu başlatırken; Basına konuşan aile, Enes Ahmet Tekin’in tıp fakültesine gitmek istemediğini, sadece kendilerini üzmemek için eğitimine devam ettiğini belirterek, oğullarını eve dönmeye davet etti. Ancak 13 gün sonra polis ekipleri Tavlusun İlçesi’ndeki Derevenk Viyadüğü’nün altındaki dere yatağında Ahmet Enes Tekin’in cansız bedenini buldu. Otopsisi Kayseri Devlet Hastanesi’nde tamamlanan Tekin’in naaşı, Kocasinan ilçesi Amarat Mahallesi Evliya Mezarlığı’nda toprağa verildi.
TAKİP ETMEME KARARI VERİLMİŞTİ
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, Enes Ahmet Tekin hakkında ‘başkasını intihara teşvik etmek’ ve suç veya suç unsurundan ölmesi halinde ‘yardım’ suçlarından soruşturmayı tamamlayarak, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Savcılık, ailesinin 31 Temmuz 2023’te hayatını kaybeden Tekin’in bilgisayarında intihara ilişkin bilgi gördüklerini belirtti. Dosya kapsamında yapılan incelemede Tekin’in yönlendirildiğine veya yardım edildiğine dair maddi bir delile rastlanmadı. rastgele bir kişinin intihar etmesi ve ölen kişinin rastgele bir kişi tarafından öldürülmesi. Mahkeme, failin suç veya suçun unsuru nedeniyle öldüğüne dair herhangi bir delil bulunmadığından, failin kovuşturulmasına yer olmadığına karar verdi.
‘İHMALLERLE DOLU BİR SORUŞTURMA YAPILDI’
Karara Enes Ahmet’in babası Osman Tekin tepki gösterdi. Baba Tekin, “Davaya takipsizlik kararı verildi. 21 Temmuz’dan bu yana 6 ay içinde ihmallerle dolu bir soruşturma yapıldı. İlk gün başvurumuzu yaptıktan sonra herhangi bir soruşturma yapılmadı. Şu anda işim bitti. 300 belge var ve bunların çoğu daha sonra masanın üzerine yazılan dakikalar.” “Oğlumun bulunduğu ilk gün, yani 3 Ağustos’ta olay yeri inceleme ekiplerinin en ufak bir delili bile araştırması gerekirken viyadükten aşağı inme zahmetine bile girmediler. Bunun intihar olduğunu söylediler. ‘Olmaz’ dememe rağmen , oğlum, ‘dinlemediler’ dedi.
‘YAĞMUR YAĞDIĞI İÇİN HER ŞEY SİLİNDİ’
Olayın ardından başka görgü tanıklarının da ortaya çıktığını belirten Tekin, “Daha sonra görgü tanıkları ortaya çıktı. Hatta viyadüğün yakınındaki bir şantiye görevlisinin de bunu gördüğünü öğrendik. Bekçinin bana anlattıkları, çocuğumun tanımına tam olarak uyuyor. Şöyle anlatıyor:” Yanında birkaç kişi vardı, sonra bir beyaz market taksisi geldi ve plakasını verdi.” Ancak polise verdiği ifadede hiçbir şey görmediğini ve bilmediğini söylüyor. Ayın 25’inde gönüllü olarak viyadükte arama yaptık. Aslında 1,5 metre yakınına geldik ama ne koku aldık, ne de bir şey gördük. 3 Ağustos’ta onu bulup sanki elleriyle koymuşlar gibi çıkardılar. Olay yerini incelemeye devam ettiler. “Sonra sordum. ‘Araştırma yapılması lazım, üst katta kan izleri gördüm, yağmur yağmadan kontrol edelim’ dedim. Polis, savcılığın talimatından bir hafta sonra geldi ama yağmur yağdığı için her şey silindi” dedi.
’10 YILDIR BURADA BAŞKA ÖLÜMLER DE OLDU’
Dosyanın kapatıldığını belirten Tekin, “15 Aralık’ta savcıyla görüştük. Kendisi bize artık yapılacak bir şey olmadığını, belgenin sona erdiğini, iddialarımın geçerli olmadığını, davanın sonuçsuz kaldığını söyledi. Görgü tanıkları anlattıklarımızı anlatmadı, belge de kapatıldı. Umarım bir sonuç çıkar evladım, bu kadar.” Gören, duyan varsa maddi ve manevi olarak arkalarındayım. Çit ve mobil kamera kurduklarında ben buradaydım. Köprünün yapımının üzerinden çok zaman geçti. 10 yılda burada başka ölümler de yaşandı. Selfie çekerken hayatını kaybedenler oldu. Yeni önlemler aldım. “Bir itirafta mı bulunuyorlar?” dedi.