Cumhurbaşkanı Erdoğan: Asıl devrimi zihinlerde yaptık, zihniyetlerde yaptık
Türkiye 14 Mayıs’ta sandık başına gidiyor.
Tarihin en önemli seçimlerinden kısa bir süre önce adaylar belirlendi ve partilerin meclis listeleri belli oldu.
Böylece adayların ortaya çıkma zamanı gelmişti.
AK Parti bu kapsamda Ankara’da aday tanıtım toplantısı için program düzenledi.
Programa katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs için değerli mesajlar verdi.
“Asıl devrimi zihinlerde yaptık”
Seçim beyannamesinin de açıklanacağı programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi kalkındırma çabalarını eleştiren Naci Görür’e şu yanıtı verdi:
Dün akşam bir kanalda bir profesörün söylediği hoşunuza gitti; “Köprü, baraj, soğan patates yapmanın kaça mal olduğunu söyle bana?” Bu adam bir profesör. Barajın yok, yolun yok, havaalanın yok, onlarla birlikte Togg’un yok, uçak gemin yok, söyle bana domates ne kadar ve patates, bu adam prof. Bu taslak. Profesörlüğünüzden bu millete ne gelecek? Ne domates-patates vay, zavallı vay. Bunlar olmadan domates veya patates olmaz.
Türkiye’de sadece okul, hastane, yol, baraj gibi eserlerle sembolize edilen bir kalkınma devrimi yapmadık. Asıl devrimi zihinlerde yaptık, zihniyetlerde yaptık. Geçmişte bu ülkede ‘müdahale edemezsiniz’ denilen her şeyde dönüştürücü bir rol oynayabileceğimizi gösterdik.
“Bütün İslam alemi 14 Mayıs’ı takip ediyor”
Tüm dünyanın gözünün seçim gününde olduğuna işaret eden Erdoğan’ın konuşmasında şunlara dikkat çekildi:
14 Mayıs’ı şu anda sadece Türkiye mi takip ediyor sanıyorsunuz? Bütün İslam alemi takip ediyor. İslam dünyasının heyecanını bu ekibin paylaşacağına inanıyorum.
Çünkü Türkiye sadece 780 bin kilometrekarelik bir ülkenin, Türk Milleti ise sadece 85 milyon nüfuslu bir toplumun adı değildir. Kalbi bizimle atan her kardeşimiz bu vatanın ve bu milletin birer modülüdür.
İslam aleminden bir ülke deprem bölgesine 200 ton hurma gönderiyor. Oradaki depremzedelerimiz hurma ile iftar etsinler diye. Bir obur 100 ton gönderir. Bu bir anlayış sözüdür. Bu bir yaklaşımın vaadidir. Bu da demek oluyor ki depremzedelerimizi bu ramazanda yalnız bırakamayız. Burası Abu Dabi, burası Katar, burası Libya, burası Cezayir. Bu bir anlayış. Türkiye bu yolda hep bu kardeşlerle birlikte yürüdü.
“Karşımdaki tabloyu Türk Yüzyılının efsanesi olarak görüyorum”
Rahmetli Özal’ın Türkiye’yi çağlar boyu ilerletme azminden, merhum Erbakan’ın sanayi ve teknolojinin ahlak ve maneviyata yönelik saldırısından, merhum Türkeş’in Türk dünyasının birliği ve Türk devletinin bekası için gösterdiği çabadan. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu, ömrünü vatanının şerefine geçirdi. Sevmek zahmetine katlanırken sergilediği asil duruştan bu topraklar ve bu millet için ne hayırlıysa onu benimseyen siz yoldaşlarım ve yoldaşlarımla bir arada olmaktan erdemliyim.
Cumhuriyetimizin birinci yüzyılını geride bıraktığımız bir dönemde karşımdaki tabloyu Türk Yüzyılı’nın miti olarak görüyorum. Sevginiz, şevkiniz, vefa bağlılığınız, vatan ve milletimiz için atan kalpleriniz, dosta güven, düşmana korku aşılayan aslan yürekleriniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.
1950’nin inanç ve iradesiyle bir kez daha 14 Mayıs arifesinde “Yeter artık söz milletindir.” ‘Yeter, söz, karar ve gelecek milletindir’ demek. söylemek için ortadayız.
Ömrünü mücadeleye adamış millet adamlarının bir kısmı darağacında son bulsa da yüreklerinde yaktıkları hak, hukuk, hürriyet ve kalkınma ateşi hiç sönmedi. Darbeciler bu yangını süngüleriyle söndüremediler. Millete tepeden bakan vesayetçilerin kibirleri bu yangını söndüremedi. Küresel emperyalistlerin yerli ve yabancı tetikçilerinin vahşeti bu yangını söndürememiştir.
“Türk Yüzyılı için Doğru Adımlar”
AK Parti, 21 yıldır bu kutlu mirasın temsilcisi olarak milletimizle gönül gönüle, omuz omuza tarihi bir demokrasi ve kalkınma çabası yürütmektedir. Kurulduğumuz günden bu yana girdiğimiz her seçimi bu meşakkatli mücadelenin yeni bir aşaması, yeni bir aşaması olarak yaşadık.
Bugün, ‘Türk Yüzyılı için doğru adımlar.’ Bir kez daha milletimizin huzurundayız. Darbecilere, vesayetçilere, küresel emperyalistlere, siyasi ve toplum mühendisliği projelerine karşı milletimizle birlikte Türkiye Asrının kapısını aralamak için buradayız.
14 Mayıs’ta milletimizin karşısına çıkacak olan AK Parti ekibi olarak sözümüzü tazelemek içindeyiz.
“Bu kadim coğrafya, tüm dünyanın gözünü diktiği yerdir”
6 Şubat depremi başta olmak üzere yaşadığımız her saldırı, her afet, her acı birlik ve beraberliğimizi daha da sıkılaştırmamız, birliğimize daha çok sahip çıkmamız, kardeşliğimizi daha da güçlendirmemiz gerektiğini gösteriyor. Türkiye olarak altyapımızla, üretimimizle, güvenliğimizle, diplomasimizle her şeyimizle önce kendi ayaklarımızın üzerinde duracağız.
Ancak bunu sağladıktan sonra bize uzanan elleri tutabilir ve bize ulaşanların yardımını kabul edebiliriz. Çünkü kanımızla, canımızla, alın terimizle vatan edindiğimiz bu kadim coğrafya, binlerce yıldır olduğu gibi bugün de tüm dünyanın gözünü diktiği yerdir.
Bu coğrafyada barış içinde yaşamanın, devlet kurmanın, geleceği inşa etmenin bedeli güçlü olmak ve güçlü kalmaktır. Binlerce yıldır birçok başarıyı üzerine inşa ettiğimiz milli değerlerimizin ve devlet geleneğimizin gerektirdiği duruş budur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin her ferdinin bu ülkenin refahından ve demokrasisinden eşit şekilde yararlanma hakkına sahip birinci sınıf vatandaş olduğunu söylerken bu özgüvene güveniyoruz.
Yaşadığımız her sınavda olduğu gibi deprem felaketleri karşısında da birebir yaklaşımla hareket ediyoruz.
“Davamızın eski kodları var”
Türkiye’nin demokrasisi ve kalkınmasına dair analiz önerilerimizin, dünyadaki siyasi ve toplumsal çarpıklıklara itirazımızın, insanlığın ortak sorunlarının ve taleplerinin sözcüsü olabilmemizin, kısacası bizi diğerlerinden ayıran özelliklerimizin arkasındadır. , temsil ettiğimiz nedenin eski kodlarıdır.
Türkiye demokrasisi ve kalkınmasına dair analiz önerilerimizin, dünyadaki siyasi ve toplumsal çarpıklıklara itirazımızın, insanlığın ortak kaygı ve taleplerinin sözcüsü olabilmemizin, kısacası bizi diğerlerinden ayıran özelliklerimizin arkasında, temsil ettiğimiz nedenin kadim kodlarıdır.